Herkesin bir hikayesi vardır.Kimi anlatmak ister dinleyeni yoktur.Kimi ise anlatmak istemez ama gözleri herşeyi anlatmak ister gibi bakar.Hikayeler ise birbirlerine benzer olduklarını sanırlar.Aslında çoğu benzemez sadece anımsatır.Ben gözlere inanırım hikayeleri en içten ve anlamlı onlar kılar.Onların içinde kaybolurum.Her bir cümlesini yaşarım.Gözlerinin içindeki o acıyı,hırsı görmek benzer kılıyordu benimkisini belkide.Garip bulduğum bir diğer kısım ise yaşadığın hayata dair yaşadığın belkide yaşayacak olduğun birçok anı gibi düşüncelerini karşı tarafdan dinlemek büyüleyiciydi.Benim de 90's sevmek gibi.Senin ise sandığın o sanatın aslında ondan dinlemek gibi yıllarını çalan ve o yılların izlerini bırakan herşey.Yaşananlar aldatıcı,kötü olsa bile güzel.Yada ben güzel tarafından bakma taraftarıyım.Nedeni ise bildiğimiz gibi artık tecrube olsun,tesaduf olsun.Tesaduf demişken benim o eve girmemde tesaduf oldu.Hemde hiç farkında olmadığım bir tesadüfün içinde.Buna inanmak istiyorum birçoğumuzun yaptığı gibi.Buna inanarak söylemek istiyorum değildi..
Yazmıştım birkaç gün önce defterime ilk defa Kasım ayı benim için hızlı geçiyor,huzursuz vc huysuz.Takvime her baktığımda,ilerliyor olması şaşırtıyordu ağır ağır çok hızlı geçtiğimiz günler.Belki de bu tesadüf yüzündendir..Bilinmez.Ama kırık kalpler elbet birgün kavuşur.Yada birbirlerini tamamlarlar......
mihrabilir